İyi günler evladım. Doktor bu kağıdı verdi. Gözlüğüm kırılmıştı torunum üstüne oturdu. Muayene oldum, ne bu?
-E-reçete amcacığım, ver bakayım kimliğini… Sigortada çerçeve hakkın seneye doluyor, sadece cam hakkın var, onun için de 20 lira fark vermen lazım en az. Numaraların 3 olmuş.
-Eee evladım çerçevem de kırık.
– Amcacığım, sigortanın verdiği gözlüklerden alırsan 40 lira bedeli var. Toplam 60 lira tutuyor. İyi bir camla istersen en az 100 lira vermem lazım.
-(Üzgün amca) Tamam evladım, der ve gider.
Bu amca kapıdan çıkarken nasıl bir yol düşünür, nasıl bir çıkmazdadır sizce? Evdeki eşinin gözlüğü acaba işe yarar mı? Gidince bir denese… Bu emekli maaşıyla… Üstelik seneye kadar bekleyecek hali de yok. Numara 3 çünkü. Sonra sokaktan ya da camiden alır üzerinde artı 3 yazan gözlüğü.
Sonra bir de buna alıştı mı kırar alır,kırılır alır,kaybeder alır. Nasıl olsa 10 lira! Bazen katarakt, bazen sarı nokta, bazen konjonktivit… Bazen bir sene sonra uzak bozulması ve yakın artı 4 oluverir. Gelir tekrar doktora…
Seneye katarakt başlamış SGK öder. Sarı nokta başlamış bir iğne 3000 lira SGK öder. Alerji olmuş kontrolü ve ilaçlar dahil her şeyi uzun zamanda da olsa SGK öder.
Akla yatan bir sürede, zamanımıza uygun fiyat güncellemeleri ile bu amca daha mutlu olmaz mıydı? Biz işimizi yapmazmıydık hakkıyla sokakta gözlük satılmasaydı? Formül bulma şansı olur muydu bu emekli amcamın? Herkes mutlu mesut olurdu ne güzel. Yahu bu amca hayatı boyunca gözlük alsa alsa en fazla 10 cam çerçeve alır. Hadi camları çizilir diyelim 10 çift cam daha. Şimdi bu fiyatları güncelleyenler bilmiyorum hala yaşıyorlar mı? O kadar uzun süre oldu ki…Hadi diyelim ki 10 küsür sene önce ödemeler düşürüldüğü halde sesimizi çıkarmadık! Peki o kadar yıldır hak edişler az diye diye dilimizde tüy bitti…Hiç mi bir insan evladının önüne gelmedi bu şikayetlerimiz? Hiç mi empati yapmadı bu işin başına getirilmiş vekiller, başkanlar, bakanlar, müdürler?
Bu nedir arkadaş doktora gitmek için harcanan yol parası bile 3 sene kullanacağı gözlükten pahalı vatandaşın.
Bak şimdi aklıma neler geldi! Acaba SGK sonuçlarını hesaplamadan günü birlik kâr peşinde mi? Acaba bunun için mi göz yumuyor devlet baba sokakta satılan kaçak gözlüklere?
‘’Ben varken SGK az gözlük harcaması yaptı’’ deme eğitimimi alıyor çalışanları ve müdürleri.
Gerçi bu vekil,müdür,başkan devlet kurumunda çalışanların cebinde de 10 liralık gözü bozan gözlüklerden var. Kafam iyice karıştı. Yani bu işi masaya yatırmak ve çözüme ulaştırmak için sadece Sağlık Bakanlığı ve SGK ile konuşmak yetmiyor. Annesi ve babası gözlük kullanan her bakanla, her insan evladı ile konuşmalı…
Bir gözlükçü olarak benim yönetmeliğim ve kanunum “fertlerin ve toplumun sağlığını korumak üzere…” diye başlar. Eğer bu ise vazifem Oftalmoloji Derneği,Tabipler Odası ve beni temsil eden dernek,oda,birlik herneyse fikirbirliğine varıp, sağlıklı toplum için birilerinin karşısına çıkmalıyız. İyi eğitimli oftalmologların ve doktorların teknik ve bilimsel donanımları ile iyi eğitim almış biz gözlükçülerin tecrübelerini birleştirip Türkiye Cumhuriyeti’nde neleri değiştireceğimizi anlatmamız gerekiyor (Toplumun eğitim düzeyi ve trafik kazalarına etkisi vs). Ondan sonra SGK varsın 40 tl ödesin, varsın hiç ödemesin ya da her sene güncellesin. Ne yapalım yani, ne haliniz varsa görün deyip sayılı bilinçli fertlere mi hizmet verelim?
Adalet Bakanını devreye sokalım veya. Bütün bakanlıklarada durumu bildirelim. Neticede kanun ve yönetmeliklerin bize verdiği koruma görevini bu yüzden yapamıyoruz. Allah’tan sokakta satılan gözlükler “yakın okuma gözlüğü” olarak geçiyor halk arasında. Bu milleti birde dinlendirici gözlük diye kandırsalar halimiz nice olurdu.
Burnumuzun dibindeki toplumsal olayları bu sahte yakın gözlükleri yüzünden mi göremiyoruz acaba?
Sonuç olarak bu gün zam ve fiyat güncellemesi yapmayarak kâr ettiğini düşünen SGK, aslında kişiye göz ameliyatı, ilacı vs vs. derken daha çok zarar ediyor! İlanen duyrulur.
Murat AKIN
– Gözlükçü –
