Lazer Operasyonları hakkında bilinmeyenleri ve merak edilenleri KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi Uzman Dr. Sabahattin TAŞKIRAN’ a sorduk… Optisyen Belfin TORUN’un Özel Haberi
1-)Lazer Operasyonu sırasında göze nasıl bir uygulama yapıyorsunuz?
-Lazer Ameliyatı sırasında hasta sırtüstü sedyeye yatıyoruz. Ameliyat sırasında ani hareket yapmaması için göz kapaklarını bir tel yardımı ile açıyoruz. Gözü stabil hale getiriyoruz. Lazer aletinin yanıp sönen ışığına bakmasını söylüyoruz. Sadece 2 dakika süren bir işlem olup ameliyat bitene kadar hasta yeşil ışıktan gözlerini ayırmıyor. Ayrıca 1 dakika sonunda hastaya yeşil ışıkta geçici bir kayıp olacağını söyleyip panik yapmamasını vurguluyoruz. 2 dakika sonunda ameliyat tamamlanmış oluyor…
2-)Halk arasında ‘Göz merceğimi çizdirdim’ veya da ‘Korneayı inceltiyorlar’ gibi tabirler var. Bunlar doğrumudur?
-Bu tabirler kısmen doğrudur. Çünkü Lazer Ameliyatında yapılan klasik standart işlem şöyledir: Korneanın ince bir kesit halinde ortalama 3/1’ ne tekabül eden flep dediğimiz bir parçası kaldırılıyor. Kaldırıldıktan sonra yatağına lazer tedavisi uygulanarak o kalan yatak inceltiliyor yani törpülenmiş oluyor. Kaldırılan kapak tekrardan kapatılıyor. Dolayısıyla halk arasında söylenen ‘Korneayı inceltiyorlar’ tabirinin doğruluk payı vardır.
3-)Lazer Operasyonu sonrasında hasta gözlükten tamamen kurtuluyor mu?
-Bu durum operasyon öncesindeki tetkiklere ve hastanın gözünün durumuna bağlıdır. Korneasının kalınlığından numarasına göre değişiklik gösterebilir. Korneanın kalınlığı ve incelteceğimiz korneanın maksimum limiti vardır. Eğer hastanın korneası buna uygunsa ameliyat sonrası sıfıra yakın bir duruma gelebiliyor. Fakat bu hiçbir zaman tam olarak sıfırlanacak diye bir durum söz konusu değildir. İlla ki +/- 0.50 D sapmalar olabiliyor. Mesela kornea kalınlığı uygun -5.00 D bir miyop hastaya lazer tedavisi uyguladığımız zaman -0.50 D kalabilir. Bunu bilmek gerekir.
4-)Lazer Operasyonu sırasında oluşan riskler nelerdir?
-Operasyon sırasında oluşabilecek en önemli risk Vakum Halkasının basınç kaybıdır yani korneadan flep dediğimiz parçayı kaldırmadan önce hastaya bir vakum halkası takıyoruz. Negatif basınç vererek gözü sertleştirip stabil hale getiriyoruz. Operasyon sırasında bu uygulama devam etmelidir. Eğer bu basınçta istenmeyen bir düşme olursa flebin düzgün kalkmamasına ve flepte yırtılmalar olmasına neden olabilir. Bir de bu basınç sırasında kılcal damarlarda kanamalar olabilir. Herhangi bir aksilik sonucunda oluşan rahatsızlıklar kontrol sırasında fark edildiğinde ikinci bir ameliyat ya da ilaç tedavisi ile gözün arkasına müdahale edilebilir. Bunlar nadir durumlardır.
5-)Lazer Operasyonu sonunda istediğimiz sonucu elde edemezsek neler yapılabilir?
-Operasyon sonunda istediğimiz sonucu elde edemezsek aklımıza ilk gelen sorun Lazer aletlerinin kalibrasyonunda bir sıkıntı olduğudur. Böyle bir durumda ikinci kez ameliyat yapılabilir. İkinci bir ameliyat süresi aksi durumun boyutuna göre değişiklik gösterebilir. Bazı aksi durumlarda ilk 3 ay hiç müdahale edilmemesi gerekir.
6-)Lazer Ameliyatı yapan doktorlar neden hep gözlük kullanan kişilerdir? Risklerini bildikleri için mi, yoksa başka mütehassısa güvenemedikleri için mi?
-Bu multifaktöriyel bir olaydır. Birincisi her doktora güvenmeyebilirler. İkincisi her göz lazere uygun olmayabilir. Mesela kuru gözlerde, korneası ince olan gözlerde, alerjisi olan gözlerde ve retina sorunu olan hastalarda kesinlikle lazer yapılmamalıdır. Ayrıca miyop 2.00 Diyoptrinin altı ilerde presbiyopi dediğimiz yakın görme olayında avantaj teşkil edeceğinden dolayı bu hastalara lazer önerilmez. Bir başka sebep lazer ilk çıktığı zamandan beri hep saydam ortamda yapıldığı için en ufak bir bozulmada yansıma ortaya çıkacaktır. Bu durumda mikroskop ile uğraşan kişilere özellikle Mikro Cerrahlara bu ameliyat önerilmemektedir. Ama buna rağmen lazer ameliyatı olan Mikro Cerrahlar da vardır. Bazıları ise %1-%2 de olsa oluşacak komplikasyonları kendi içlerinde fazlaca büyütüp bu ameliyatı olup riske girmek istemiyorlar.
7-)Lazer ameliyatlarında yaş sınırlaması veya yaş aralığı var mıdır?
-Tabi ki vardır. Lazer ameliyatı için refraksiyon kusurunun stabilleşmiş olması gerekiyor. Minimum 18 ama tercih edilen 20 yaş olmasıdır. Çünkü bu yaşlara kadar miyop hipermetrop durumları sabitlenmiş oluyor. Yaş sınırlaması genelde 20 ila 35-40 yaş arasıdır. 35-40 yaş üzerine önermiyoruz. Çünkü bu yaştan sonra presbiyopi başlamış oluyor. Ayrıca 40 yaş üstünde katarakt hastalığının gelişme süresi olduğu için bu hastalara da lazer önermiyoruz. Zaten katarakt ameliyatında göz merceği yenileneceği için lazer yapmak anlamsız oluyor.
8-)Lazer Ameliyatı olan hastalar renkli lens kullanmak istiyorlar. Kullanmaları sakıncalı mıdır?
-Renkli lenslerde gaz geçirme ve ıslanma ihtimali daha az olduğu için kuru gözlerde renkli lens daha sıkıntılıdır. Lazer ameliyatı sonrasında göz kuruluğu artar. Zaten göz kuruluğu olan hastalara yapılmıyor fakat kuruluk oranı ortanın üzerinde olan hastalara yapıldığında kuruluğu daha çok artacaktır. Daha çok suni gözyaşına ihtiyaç duyacaktır. Ameliyat sonrası renkli lens kullanımında kuruluk daha da artacağı için renkli lens kullanılmaması gerekir. Eğer hasta kullanmakta ısrar ediyorsa suni gözyaşı ile kısa süreli kullanmalıdır.
Haber: Optisyen Belfin TORUN
