Gözlükçüler olarak yıllardır ODA – BİRLİK hayalleri kurduk ve nihayetinde gerçek oldu.Şimdi önümüzde ODA-BİRLİK süreci var.
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde ODA BİRLİK HAKKINDA GÖZLÜKÇÜNÜN MERAK ETTİĞİ SORULAR diye bir başlık açarak gözlükçülerin merak ettikleri soruları derledik ve topladık. Bu sorulardan bir tanesi ” BİRLİK Gözlükçüler için neyi değiştirir? ” şeklinde soruldu.
Peki Birlik gözlükçüler için neyi değiştirebilir faydaları ne olabilir ? İşte bu soruyu Turgut ÇAKAR Hocamıza sorduk. Bizlere zaman ayırdığı ve sorumuzu cevaplandırdığı için Turgut ÇAKAR Hocamıza teşekkür ederiz.
“BİRLİK gözlükçüler için neyi değiştirebilir faydaları ne olabilir?”
Birlik uzun yıllardır özlemini çektiğimiz bir hayaldir. Optisyelerin de içinde olduğu büyük bir grup, çok uzun yıllar bu amaç için var gücü ile mücadele etti. Günümüze dek süregelen zamanda Derneklerimizden oluşan Konfedarasyonumuz gerekli çalışmaları başarıyla yürütmüştü. Hatırlanacaktır ki bu mesleki sorunların çoğu mevcut kanunlar ile çözüldü.
• Lazer ameliyatlarının reklamlarında (Bir meslek veya ürünün reklamını yaparken başka bir meslek ve ürünü kötüleyemezsin) maddesinden yararlanmıştık. • Billboardlardaki reklamlar “seyyar ve sabit levhalar” maddesi ile çözülmüştü. • Gezici araç ve yanında gözlük satışı işlemi. Gezici araç yönetmeliği ile çözülmüştü.
• Reklamlar Radyo Televizyon Üst Kurulu kanunu ile ilgili maddeler hükmüne göre yasaklanmıştı.
• Mesul müdürlük ve tatiller iş kanunu ile ilgili hükümler dikkate alınarak uygulanılır bir yöntemdir.
• Optometri ile ilgili tüm gelişmeler yakinen takip edilip ilgili kurum ve kurluşların bağlı oldukları kanun ve yönetmelikler ile sağlıklı sonuca ulaşabildik ve bu devam edilebilirdi. (MYK kanunu, Reçete ve yazılışı ile ilgili yönetmelik. 863 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının tarzı icrasına dair kanun, 5193 SOHK ve yönetmeliği)
• Sosyal Güvenlik Kurulu ile ilgili sorunlarda sağlam dayanaklar ile müzakereci olmak ve yoğun uzlaşmazlıklar karşısında mahkemelere müracaat etmek. (İki kez açılan dava kazanılmıştır.)
• KDV oranları %18 e çıktığında yoğun mücadele edilmiş ve optisyenliğin bir sağlık mesleği olduğu kabul ettirilip bu oran %8 e düşürülmüştür.
Bu ve benzer birçok çalışma ve başarı, tüm kaynak eksikliklerine rağmen Oda ve Birlik olmadan da çözülmüştü. Oda ve Birlik hayata geçtiğinde elimizde olası sorunları çözebilmek için çok daha büyük bir güç olacak. Kurumlarla yapılacak anlaşmalarda ya da çıkabilecek sorunların çözümünde çok daha güçlü bir yapıyla sesimizi duyurabileceğiz. Şimdi bu hayal gerçekleşti.
Ancak gelişmeler beni tedirgin etmeye başladı. Bir yönetici arkadaşımızın Ankara dönüşü telefonda verdiği röportajda mealen “Artık kimse sosyal medyadan eleştiremez ve istedikleri gibi davranamaz” söylemi, birlik geçici yönetiminde bazı arkadaşların sanki intikam almak istermiş gibi davranması, ilgili dernek ve oluşumların yanlış yönlendirdiğini gördüğümde endişeleniyorum.
Birçok kişi oda ve birliği kurtarıcı gibi görüyor. Ancak doğru kişi ve grupların elinde olmadığı zaman en büyük tehlikedir. Bu nedenle tüm meslektaşlarımızın en doğru yönetimi seçmeleri konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Her koşulda basiretli, çıkar ilişkilerine bulaşmamış temiz ve meslek ve meslektaşı korumayı inanç edinmiş yöneticilere ihtiyacımız var.
Turgut ÇAKAR
Öğretim Görevlisi
