Bilirsiniz hasta dükkana girer sonrası hep aynı hikaye…
‘’ Efendim alacağınız gözlüğün toplamda 40 TL kadar miktarını SGK ödüyor’’
Aldığımız cevaplar :
– Ayyy ne çok ödüyormuş (güler)
– Alsınlar onu da kendilerine saklasınlar çalsınlar (bipppp)
– İyi bari yine birazını ödüyor yakında onu kaldırırlar (beğenmez)
– Kendileri löp löp yesinler vatandaşa gelince yok (muhalefet eder)
– Devlet ne yapsın gardaşım her tarafa para vermekten anca bu kadar (savunur)… Hemen ardından 30 TL fark istediğimizde ‘’ yaf niye hepsini ödemiyor parası olmayan ne yapacak ‘’ (sitem eder) Daha niceleri…
Mecbur hastayı dinliyoruz. Klasik cevabım vardır. Bu vb bütün hastalara aynısını söylerim.
– Her hasta senin gibi şikâyetçi. En az 10 Bin kişiye söyledim. Bak sana da söylüyom. Al eline kalem kağıdı devlete yaz : Sayın SGK verdiğin para ile gözlük alamadım STOP. Şikâyetçiyim STOP. İmzala vatandaş olarak hemen gönder SGK’ya…
Sonra mızmızlanırlar…
– Devlet bilmiyo kardeşim. Kimi kime şikâyet edecen? Kem küm cart curt.
Sonra ?
Sonrası resim de ki gibi… Aç gezer yırtık yatarız yine de hakkımızı bir vatandaş olarak aramayız.
Sonuç: Biz gözlükçüler olarak hepimiz aynı zamanda vatandaşız… Aç ve yırtık geziyoruz lakin farkında değiliz. Şimdilik dükkanlarımızdan kazandığımız paralarla işler iyi sanıyoruz. Karnımızın doyduğuna şükrediyoruz…
Optisyen İsmail UYAR