Bir kaç gün önce Almanya’ya kısa bir ziyaret gerçekleştirdim. Tabi gitmişken de bir kaç meslektaşımızı ve optik mağazaları ziyaret edip sohbet etmemek olmazdı. Burada ettiğim sohbet ve gözlemleri sizlerle paylaşmak istedim.

The Almanya …

Öncelikle toplum yapısı olarak gözlük kullanma bilincine sahip olmalarından dolayı sektörel olarak işlerinin bizlerden daha kolay olduğunu düşünüyorum.

82 milyon nüfusa sahip bir ülkede %60 gözlük kullanma oranı sektörel açıdan sıkıntı yaşamamalarına sebep oluyor.

Yaklaşık aynı nüfusa sahip Almanya’ya göre biz de gözlük kullanma oranı en fazla %15’lerde olduğunu düşünmekteyim.

Yıllık progresif cam satış rakamları 12 milyon adet civarlarında olduğu söyleniyorken biz de bu rakam 800.000 adet civarlarında olduğu söylenmekte.

Bizler öncelikle halkımız olarak göz sağlığı açısından disiplinli bir muayene periyodu yaratmalıyız. Ardından kendi mesleğimizle ilgili sektörel bir disiplin yaratmalıyız.

Birbirimizi şikayet ederek değil omuz omuza sırt sırta vererek mesleğimizi yüceltmeliyiz daha iyi yerlere getirmeliyiz.

Tüm meslektaşlarım bölge ve müşteri analizini çok iyi yapmalı bölgesi ve müşterisine hitap edecek ürünleri bulundurmalı.

Satamayacağı ürünlere yatırım yaparak stok maliyetini şişirmemeli.

Almanya’da zincir mağazalardan korkan hiçbir bireysel müessese görmedim.

Tüm mağazalar kendi profilini belirlemiş o oranda yatırım yapmış. Dolayısıyla müşteri segmentlerini belirlemiş, son derecede mutlu bir şekilde çalışıyorlar.

Çerçeve ve cam fiyatları bizim paramıza çevrildiğinde çok daha yüksek tutarlara tekabül ediyor. Ekonomik olarak üst düzeyde olmalarından sebep olsa gerek mesleğin bir değeri var. En önemlisi yaptıkları işe ve emeğe saygı duyuyorlar Almanlar.

12.000 civarında optisyenlik müessesesi var. Bizde ise bu rakam 6.500 civarlarında.

Mağazada çalışanları master optisyen ve optisyen olarak ikiye ayrılıyor ve ağırlıklı olarak mağaza çalışanları optisyenlerden oluşuyor.

Mesleki gelişimimizi sağladığımız takdirde daha alacak çok yolumuz olduğunu düşünüyorum. Kendimizi geliştirmeye devam ederek bir yandan da toplumun göz sağlığını arttırmak adına müşterilerimize periyodik aralıklarla muayene olmaları konusunda uyarılar yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bir de ülkemizde zaman zaman tartıştığımız Optometri konusuna değinmek istiyorum.

Almanya’da optometri var. Fakat insanlar gözlükçülerde optometri var diye gözlükçüye gitmiyorlar.

Gözlükçüye gitmişken muayene oluyorlar ve gözlüklerini alıyorlar.

Bizde ise toplumsal olarak gözlük kullanma fikri oturmuş bir yaklaşım olmamasından dolayı sıkıntı yaşayan bir sektörümüz var.

Sgk gözlük ödemelerinin yetersiz olduğunda bazı meslektaşlarımız kaldırılsın fikrini savunuyor.

Bunun son derece yanlış olduğunu Almanya’da gözlemledim.

Almanya kendi gözlük reçetesini üreten bir ülke. Özel sigorta, devlet desteği derken kişiler düzenli muayeneye mecbur bırakılıyor.

Özellikle sanayi vb iş yerlerinde kişilerin göz kusurları varsa işyerlerinde gözlük kullanmak zorundalar. Bizde ise zorunluluk sadece trafik polisi çevirince tabi ehliyetinizde gözlüklü yazıyor ve trafik polisi dikkate alıyorsa.

Sektörümüzü geliştirmek adına gerçekten Avrupa ülkelerinde bu meslek nasıl yapılıyor gözlemlemek lazım. Bunun için yurt dışına çıkmaya da gerek yok aslında. İnternetten bile araştırmak yeterli. Teknoloji ise bulunmaz bir nimet.

Optisyen Ayhan DEMİRCAN