Murat AKIN: Biz Eskiden Çıraktık – OptisyenCOMOptisyenCOM

19 Nisan 2024 - 07:04
SON DAKİKA

Murat AKIN: Biz Eskiden Çıraktık

Murat AKIN: Biz Eskiden Çıraktık
Son Güncelleme :

21 Eylül 2020 - 7:38

İşe şöyle başladık ve devam ettik…

Ortaokulun yaz tatilinde çırak olarak verilirdik biz. Neye varacağını bilmeden sonumuzun. Erkenden sefertasıyla işe giderdik temizlik yapardık, herkes yapardı. Kahvaltı almaya giderdik patrona ustamıza. Sonra yine temizlik yapardık dikkatlice. Çünkü iş gözlüktü ve önemliydi, hassas şeylerdi. Su biterdi sucuya, sigara biterdi sigara almaya, telefon parası yatırmaya PTT ye, vergi dairesine giderdik yüklü para mesuliyeti üzerimizde. 3 saat sıra beklerdik, küfürüde o zaman öğrendik. İsyan edilmezdi, hayır denmezdi, hele yapamıycam demek eyvah eyvah.

Sonra müşteri gelirdi, satış yapılırdı.

Sonra usta kağıda yazardı camları artılı eksili bir şeyler artı eksi sadece matematikti bize göre o zamana kadar. Bunları bulmadan gelme ,5 dakikan var, ayakların kıçına vursun. Bir şekilde bulurduk camları depodan. Koşa koşa dönerdik başarmanın mutluluğuyla nefes nefese. Usta camı çıkarırdı zarftan çapak atmış. O ne ki çapak atmak? İşte o zaman öğrendik camı teslim aldığımızda önce zarfın içine bakmayı. Cam da bir zaiyat var mı diye bakmayı… Camcı da ben sana sağlam verdim diyebilirdi pekala. Bir yandan suçluluk duygusuyla bir yandan telafi etmenin sevinci ile geçerdik ustanın yanına. Şimdi ne yapacak diye baştan sona izlemek isterdik. İnşallah bir iş çıkmaz diyerek hevesle. Biri camları sil dese of demeden hızlıca temizlerdik biran önce ustanın yanına dönmek için. O zaman organik yoktu. Elması alırdı çizerdi camı, kırardı pensle kenarlarını. Geçerdi eltaşının başına. Zzz zzz zzz . Elleri beyaz, yanında tüten sigara. Uğraşır ve bi şeyler çıkardı meydana. Bence de onca da sanat eseri. Bende isterdim parmaklarım beyazlasın cam tozuyla. Ve fire vermezdi hiç biliyor musunuz. Dikkati dağılmazdı çünkü, cep telefonu yoktu çünkü. ..

Camın kenarını kırarken izlediğimi görünce bıyık altından gülüp herhangi bi gözlük taktırırdı yüzüme gözüme cam parçası kaçmasın diye. Konuşurdu kendi kendine konuşur gibi. Ama bana anlatırdı çaktırmadan. Sonra biri gelirdi ve görürdü yeni gözlükleriyle. Patron para alırdı, usta sigara yakardı. Bir iş daha bitmişti.

İlk olarak makinenin kırmızı düğmesine basmayı öğrendim usta yokken. Sonra bende yapabilir miyim dedim uygun zamanda çekinerek . Şimdilerde anlıyorum, istediği olmuştu. Biri yetişecekti. Bir cam verdi, elmasladı ve pensledi… Eğri büğrü de olsa oturttum çerçeveye camı. Uzun sürdü ama o gün eve başka bi güzel gitmiştim.

Sonraki yaz boyum uzamıştı biraz. Karnen nasıl diyordu camcılar. Beni tanımaları hoştu. Üç çevrem vardı artık.

Ailem,Okul arkadaşlarım,İş arkadaşlarım.

Sorarım size en son ne zaman çırak gördünüz oraya buraya koşturan? Davul tozu minare gölgesi arayan? Alaylı kalmadı neredeyse, hep okullular. Mesleki bilgi yok, el becerisi yok. Okumak güzel mi bilmiyorum artık. Diplomalı işsizler ordusu her geçen gün büyüyor. Elinden hiçbir iş gelmeyen ve diploması olan binlerce mezunumuz var. Çoğu da iş beğenmiyor. Çünkü o diplomalar için çok EMEK ve PARA harcadılar. Üniversite tacirlerinin kucağına ittiğimiz GENÇ OPTİSYENLERİ diploma ile birlikte keşke meslek sahibi yapabilsek. Optisyenlik kadar işçiliğinde, insan ilişkilerinin de bir onur olduğunu anlatabilsek.

Atölyesi olmayan, ruhsuz, yanlış seçimlerin yapıldığı, ticari ahlakta sınır tanımayan, aile olamayan, dikey büyümeyi seçen, ülke düşmanı yatırımcı zincir mağazaların elinde hiçbir şey olamayacak, mesleğimize bir şey katamayacak ve öylece silinip gidecek yeni yetenekleri

Yanımıza katabilmek için, gelin geleneksel gözlük mağazaları olarak tutalım ellerinden. Yetiştirelim, kapitalist sisteme köle etmeyelim.

Biliyoruz ki bu zincirlerin okulları var ve sadece sağmak için optisyen(robot) yetiştiriyorlar. Gelin biz o robot adaylarını çiçeğe çevirelim. Çıraklık ölmesin, geleneksel müesseseler yurdum insanına hizmet etmeye devam etsin.

Murat AKIN

-Gözlükçü-

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.