İzmir Ekonomi Üniversitesi Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi ve İzmir Optisyen Gözlükçüler Odası Bilim Kurulu Üyesi Hasan DURMUŞ’un koronavirüs hastalığı ile değişen ve gelişen alışkanlıklarımız vasıtasıyla zorunlu maske kullanımı sonucunda gözlük ve kontak lens kullanıcıları için nasıl hijyen sağlanacağına yönelik tavsiyelerini, gözlük kullanıcıları için nefes yoluyla yaşanan buharlaşma problemini, ayrıca daha uzun süreli evde kalınması gerektiği bu dönemde teknolojik araçların yoğun kullanımına bağlı olarak maruz kaldığımız mavi ışığa karşı kullanılması tavsiye edilecek kaplamalarla ilgili çalışmasını sizlerle paylaşmak istedik.
Öğr. Gör. Hasan DURMUŞ :
Pandemi Sürecinde Görmeyi Düzeltici Gereçlerin Kullanımı
2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ilk kez tespit edilen koronavirüs hastalığı bilindiği üzere tüm dünyayı olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, sağlığımızı korumak ve yayılmasını engellemek için yaşamımıza kısıtlamalar ve yeni alışkanlıklar getirmek durumunda kaldık. Sık sık ellerimizi yıkamak ve yanımızda el dezenfektanı taşımak bunlardan yalnızca birkaçı… Ancak yine de dışarıda bulunduğumuz zaman diliminde farkında olmadan ellerimiz ile pek çok noktaya temas edebiliyoruz. Gün içerisinde değişen hareketlilikte gözlüklerimiz bize ayak uyduramayıp düşebiliyor, yerinden kayabiliyor. Ancak her ne kadar böyle aksilikler olsa da kitap okumak, iğne iplik işleri yapma gibi etkinliklerde de gözlüğe ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu gibi durumlarda ellerimiz kontrol dışı biçimde gözlükle temas ediyor ve bulaş riskini ortaya çıkarıyor. Çoğu kişi, el dezenfektanı ile gözlüklerini temizleme düşüncesini ilk başta aklına getirmektedir. Ancak el dezenfektanları içerdiği alkol nedeniyle gözlük çerçevesinin dış kısmında aşınmalara ve bozulmalara neden olabiliyor. Ayrıca gözlük camları dezenfektan ile etkileştiğinde üzerinde bulunan tüm kaplamalar zarar görerek görüş kalitesinin azalmasına neden olabilmektedir. Bu süreçte gözlük temizliğinde içerisinde az sayıda kimyasal bulunan bebek şampuanları tercih edilebilir. Eğer bulunamıyorsa sabun ile temizlemek alternatif seçenek olarak düşünülebilir.
Gözlüklerin hijyenik hale getirilmesi konusuna dikkat çekmişken kontak lens kullanımından da bahsetmek gerekir. Koronavirüsün insan vücuduna ağız, burun ve göz yoluyla bulaştığı uzmanlar tarafından belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda kontak lens uygulamalarının da son derece dikkatli ve hijyenik koşullarda yapılması büyük önem taşımaktadır. El dezenfektanlarının göze teması engellenmelidir. Eğer kontak lens kullanım zorunluluğu yoksa gözlük tercih edilmelidir. Sadece koronavirüs değil pek çok salgın durumunda da kontak lens kullanımı alternatif olarak düşünülmelidir.
Maske kullanımı yaşamımıza katılan yeniliklerden bir başkasıdır. Gözlük kullanan kişiler için bu durum başlarda büyük sorun oluşturdu. Verilen nefes sonrası oluşan buhar, gözlük camlarından görüş alınmasını kısıtlıyordu. Buhar önleyici kaplamalar ile gün boyu maske takmak zorunda olan sağlık çalışanlarının yanında günlük yaşamını maske ile sürdürmekte olan kişilerde de konforlu gözlük kullanımı sağlandı. Ancak yine de gözlük camı üzerinde buhar oluşmasını engellemek için gözlük bir miktar aşağıda (düşük seviyede) kullanıldığı görüldü. Bu durum gözümüzün dış tabakası kornea ile gözlük camı arasındaki mesafenin değişmesine neden olur. Reçetede yazılı olan değerler yerine farklı değerler elde edilir. Buharsız ancak görüş kalitesi bozulmuş bir durum ortaya çıkarır. Bu nedenle gözlüğün hekim tarafından önerilen mesafede kullanılması önemlidir.
Gözlerden virüs bulaşmasını engellemek için plastik malzemeden yapılmış koruyucu siperlikler kullanılıyor. Kişisel korunma açısından büyük öneme sahip olan bu ürünlerde dikkat edilmesi gereken nokta görüşün plastik alandan elde edilmesidir. Polikarbon merceklerde daha kötü bir görüş kalitesine sahip olan bu malzemeler uzun süreli kullanımlarda görüş kalitesindeki bozulmadan dolayı baş ağrılarına neden olabilir. Bu nedenle siperlikleri asgari düzeyde kullanacak etkinlikler sergilenmeli ve mümkün oldukça evde kalınmalıdır.
Zamanımızın büyük çoğunluğunu evde geçirmeye başladığımız şu günlerde teknolojik araçlar vazgeçilmez konuma geldiler. Ekranlı araçların başında uzun süre zaman harcamanın fiziksel ve psikolojik etkileri olacağı açıktır. Ancak görme sağlığı açısından değerlendirildiğinde mavi ışık yayan ekranlara uzun süre bakılması ilerleyen süreçte görme sağlığını olumsuz etkileyeceğine ilişkin birtakım bulgular mevcuttur. Özellikle geç saatlerde bu araçlarla zaman geçirmek uyku düzeni ve kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Teknolojik araçların kullanımı sırasında mavi ışığı ve gözlük camında toz tutulmasını engelleyen kaplamalara yer verilebilir. Bu tür ürünleri pek çok optisyenlik mağazasından kolayca edinebilirsiniz. Ayrıca yazılım aracılığıyla mavi ışık filtresinin sağlanması da görüş kalitesini arttıracağı gibi göz yorgunluğunu azaltacaktır.
Haber:
Özge SİNEMCE
OptisyenCOM Editörü
