Merhabalar. Öncelikle biraz kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?
Adım Sebahattin Evin. 1983 Mardin doğumluyum. 1999 yılında lise öğrenimimi Mardin’de bitirdikten sonra İzmir’e yerleştik. Gözlükçülük sektörüne 2000 yılında çırak olarak başladım. Birkaç firmada kalfa ve usta olarak çalıştıktan sonra, 2008 yılında İzmir Bostanlı’da kendime ait ‘’Bostanlı Optik’’ firmasını kurdum. Şuan özel bir üniversitede optisyenlik okumaktayım.
Şu an sizce gözlükçünün en büyük sorunu ya da sorunları nedir?
a) Kira, maaşlar, SGK ödemeleri, optik çerçeve ve mercek, güneş gözlükleri fiyatları artarken, yıllardır artmayan gözlük çerçevesi ve cam bedellerinin değişmemesi tam bir skandaldır.
b) Mantar gibi türeyen; devlete vergi ödemeden ülkemizde rahatça ticaret yapabilen yabancı menşeli zincir mağazalar yüzünden; küçük ölçekli işletmeler maalesef kazançları ciddi manada azalmıştır.
c) Avrupa da her isteyen her istediği yere gözlükçü dükkanı açamazken, ülkemizde maalesef hiçbir kıstas getirilmeden yan yana dükkan açılabiliyor. Buda gelirlerin bölünmesine neden oluyor,
d) Optisyenlere Kamu Kurum ve Kuruluşlarında kadro sağlanmaması.
Çevrenizde ki insanlara tanıdıklarınıza optisyenlik okumalarını tavsiye ediyor musunuz? Neden?
Gözlükçülük eski yıllarda babadan oğula geçerdi. Diploma sayısının az olduğu dönemlerde uzman gözlükçü az sayıdaydı ve kıymetli meslekler arasındaydı. Son dönemlerde birçok meslek yüksekokulunda en çok tercih edilen meslek grubu başında optisyenlik gelmektedir. Tabi ki her ticaret yapanın öncelikli amacı kâr edip para kazanmaktır. Bunun yanında mesleğimizin titizlikle icra edilmesi gereken bir sağlık mesleği olduğunu unutmamak gerekir.
Üniversitede okuyan optisyen adaylarına ne gibi tavsiyeleriniz var?
Optisyenlik bölümünde okuyan arkadaşların kendilerini satış, camın çerçeveye odaklarına ve diyoptrilerine göre hatasız montaj konusunda, atölye ve laboratuar ekipmanlarının iyi kullanılması konusunda kendilerini geliştirmeleri öncelikli tavsiyem arasındadır.
Optisyenlerin Kamuda İstihdamı Hakkında Düşünceleriniz Nelerdir?
Her yıl mezun sayısı artan oranda ilerliyor, bu yüzden de istihdamda yeni çözümler yaratılması gerekiyor. Optisyenlerin Kamuda istihdamı göz ve görme sağlığı açısından kalitesi daha yüksek bir sağlık hizmeti sunumuna imkan vereceği gibi, kamu kayıp ve kaçakları ile de daha etkili bir mücadelenin yürütüleceği kanısındayım.
İl Sağlık Müdürlüklerinde denetleme yapan, Sgk İl Müdürlüklerinde reçete inceleyen, Kamu ve özel hastanelerde ön aşama göz ölçümü yapanlar yönetmelikten bir haber taşeron firmanın personelleri olmamalı, OPTİSYEN olmalı. Acilen Oda Birliğinin kurulup boşta kalan arkadaşların kamuda istihdamı ivedilikle sağlanmalı diye düşünüyorum.
Optisyen.COM İnternet sitemizi takip ediyor musunuz? Optisyen.COM Ekibi hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Optisyen.Com Ekibi canı gönülden takdir ediyorum. Görünen köy kılavuz istemez, emekleriniz Türkiye hatta Avrupa’daki gözlükçüler tarafından takip edilmekte. Hiçbir kâr ve çıkarları olmadan, üniversitelerde, fuarlarda panel ve konferanslar düzenleyerek, okuyan ya da mezun olan optisyenlere meslek hakkında bilgi verip, mesleğin inceliklerini anlatmaları çok güzel ve başarılı buluyorum. Hele ki son zamanlarda Afrika’ya katarakt ameliyatı sonrası ihtiyaç duyulan okuma gözlüklerinin tedariği konusundaki sosyal sorumluluk projesinde göstermiş oldukları üstün çabayı takdir ediyorum. Başarılarınızın devamını diler tüm ekibinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ayrıca son zamanlarda sosyal medyada; Optisyen.Com Ekibinin yaptıkları tüm çalışmalarını eleştiren ve saldıran kişi ya da kişilerinde, bu grubun emeklerine saygı göstermesi ve destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bir olup dirlik olmamız lazım, yıkıcı değil, yapıcı olmak lazım. Ben kendim bu konuda sektöre katkı sağlamak isteyen her meslektaşımı ekibi desteklemeye hazırım. Bu yüzden Optisyen.Com Ekibi içerisinde ki optisyenlere de çok güveniyorum.
Ülkemizde üretilen yerli üretim çerçeve ve camlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Yerli üretim ürünleri destekliyor musunuz?
Tabi ki sonuna kadar desteklemekteyim. Özellikle cam konusunda yerli üretim camların, en az yabancı menşeli markalar kadar konforlu ve tasarımlı olduklarını bizzat deneyerek ve uygulayarak görmekteyim.
Çerçeve konusunda; özellikle plastik hammaddeli elastik ergonomik ve hafiflik konusunda ithal ürünlerden daha uzun süre dayandığını, renk atmadığını ve çatlama kırılma olmadığını söyleyebilirim.
