Çok Uluslu Şirketler Oda ve Birliği Neden İstesin? – OptisyenCOMOptisyenCOM

27 Nisan 2024 - 06:58
SON DAKİKA

Çok Uluslu Şirketler Oda ve Birliği Neden İstesin?

Çok Uluslu Şirketler Oda ve Birliği Neden İstesin?
Son Güncelleme :

10 Ocak 2023 - 8:29

Değerli meslektaşlarım.
Öncelikle 2023 yılının bizlere ve tüm dünyaya sağlık, bereket, barış ve mutluluk getirmesini diliyor, 2023 yılına karamsar bir yazı ile girmek istemediğimi de ayrıca vurgulamak istiyorum.

Değerli meslektaşlarım Birlik Kanunumuz için son birkaç gün. Anladığım kadarıyla Ocak ayı içinde çıkmazsa seçimlerden sonrasına kalacak bir kanundan söz ediyoruz.
Peki, bu günlere nasıl geldik ve kimler bu sürecin mimarı?
Birliğin hayata geçmesini asla istemeyen birkaç grup var ve çok net olarak kendilerini ifade ediyorlar.

Çok Uluslu Şirketler İstemiyorlar Çünkü;
1) Açma kapama saatlerinden dolayı endişeliler.
2) Şimdiye kadar kendilerine çok para kazandıran satış teknikleri Türkiye’de yasalar ile sınırlandırılmış. (Optometri, internet satışları, hazır okuma gözlükleri, reklamlar, tatil günlerinde açılma kapanma sıkıntıları vs. vs)
3) Kendi ticaretlerini geliştirmek için birlik yasasının dışında kanunlardan imtiyaz istiyorlar. Yani bırakın Birlik Kanunu kendileri için özel kanunlar talep ediyorlar.
4) Atölye ve müessesede uygulama yapmama.
5) Her müessesede stok ve laboratuvar kurma maliyetinden kaçınma. Birlik kurulmadan önce bunlarla mücadele eden konfederasyonun göstermiş olduğu başarıdan oldukça rahatsızlar. Birliğin Kanundan alacağı güçten de bu nedenle korkuyorlar.
Diğer bir kesimde bizim yerli gruplarımız. Yukarıda saydığım nedenlerin tamamı onlar içinde geçerliyken, ayrıca sıkıntıları firmalarını bu sorunlardan dolayı istedikleri fahiş fiyata satamıyor olmaları.
Meslektaşlarımızdan oluşan grup, en tehlikelileri kadrolu mağluplar. Yönetimde veya delege iken birlikle hiçbir sorunu olmayan. Her koşulda birliği savunan ancak mevkilerini kaybettikten sonra agresifleşip kötülük yapma yarışına giren bu grup en tehlikeli grup. Çünkü yerli ya da yabancı sermaye gruplarının asla
yapamayacakları işleri bu arkadaşlarımızın üzerinden yapıyorlar.

Değerli arkadaşlar kendileri için kanun çıkarmak isteyen bu gruplar yine kendilerine yakın kişiler üzerinden yıllarca bizleri ve mesleğimizi aşağıladılar.

Şimdi meslektaşlarıma soruyorum. Eğer birliğimiz bu kadar yıpratılmamış olsaydı kazancınızı biliyor musunuz?
1) Gerçeğe aykırı ve haksız rekabet içeren reklamlar bu kadar sorun olmazdı.
2) Akıllı mercekler ile ilgili çalışmalar yapabilirdi.
3) SGK ile sözleşme imzalar. SGK sözleşme ücreti ödemek zorunda
kalmazdınız.
4) Sağlık Uygulama Tebligatı için çalışma yapar belki biraz daha fazla yardım
desteği sağlardı.
5) Meslek içi eğitimlere hız verir bilginin tabana yayılmasını sağlardı.
6) Optisyenlik programları ile protokoller düzenler saha ve üniversite işbirliği ile
daha kaliteli eğitim olanaklarının oluşmasını sağlardı.
7) Göz, görme ve görme kalitesinde farkındalık oluşturacak yayınlar yapardı.
8) Kamu spotları hazırlar bunları yayınlatırdı.
9) Lokal olarak etik ve deontolojiye aykırı davranan üyelere bölge temsilcileri
sayesinde daha hızlı ulaşır. Bozulmanın yayılmasını engellerdi.
10) Yerel yöneticiler ile iletişim içinde olur acil çözümler üretebilirdi.
11) Yeni mesleki ve akademik yayınlar hazırlar ve üyelerine dergi olarak ulaştırırdı.
12) Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlarda mesleğe karşı yapılan
onursuzca saldırıların önünde dik durur, sonuç alırdı.

Yüzlerce örnekle, günün sonunda kasanıza para bırakmazdı ama kasanıza girecek
para artışını sağlayacak faaliyetlerde bulunurdu.
Değerli meslektaşlarım unutmayınız ki bilgi eksikliği yüzünden kandırılmanız çok kolay olacaktır. Bazı arkadaşlarımız grupların ve temsilcilerinin kayla alınmadıkları görüş ve önerilerinin sorulmadığını söyleyerek kızgınlıklarını dile getirdiklerini söyleyip uzlaşma çağrısında bulunuyorlar.

Değerli meslektaşlarınım yalan söylüyorlar. Daha önce konfederasyon onların temsilcisi olan kuruluşu defalarca çağırdı ve her defasında reddedildi. Birlikte mücadele edelim denildi. Derneklerinin adını birlik olarak değiştirip gelin benim çatımın altında birleşin diyerek. Her olguda olduğu gibi bu düşüncede küçümsendi.
Hiçbir zaman bizlerle müzakere etme taraftarı olmadılar. Her defasında direktifler ile geldiler.

Şimdi size bir soru:
Bu gün Birliğe en büyük savaşı açan beyefendileri, bir kez olsun herhangi bir dernek, federasyon, konfederasyon, oda veya birlik binasında gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü onlar çok büyükler. Ayaklarına çağırırlar. Sonrada sokakta benden görüş almıyorlar diye bağırırlar. Şimdi davacı arkadaşlara gelince bu kadar yanlışı seçim kaybedince mi anladılar?

Bilmeyenlere tek tek anlatmak gerekirse TOGB Kanunu:
1) Optisyenlik mesleğini icra eden bireyler ile ilgili kanundur. Şirketler, müesseseler ve diğer unsurlar bu kanunun kapsamı dışındadır.
2) Denetleme ve diğer konular için bu kanuna ihtiyaç yoktur biz dernekken bile denetleme yapmıştık.
3) Şirketlerin ve Optisyenlik müesseselerinin ticari faaliyetleri 5193 SOHK ile belirlenmiştir. Tüm çalışma hayatı 5193 SOHK ve diğer düzenleyici kanunlar ile düzenlenmiştir. Yani bu kanundan korkmaları ve ona karşı savaş açan kadrolu mağlupları öne sürmeleri için bir sebep yoktur. (Tabi ki okuyabiliyorlarsa.)
Diğer taraftan kadrolu mağluplar için yapacak çok şey yok. Biz bize iken;
1) Ben o kadar çalıştım beni tasfiye ettiler.
2) Bizim yıllarca emeğimiz var bizi yok saydılar.
3) Onu ben yetiştirdim benim oturmam gereken koltukta o oturuyor.
Gibi eleştirileri toplum karşısına çıkınca aşağıdaki değişiyor.
1) 30 milyon nerede?
2) Aidatlar çok yüksek. (Kaldı ki o aidatları kedi arkadaşları onların zamanında
çıkarmıştı.)
3) Huzur hakkı ve araba kiralama
4) Yemek ve toplantılar.
Değerli arkadaşlar bu güne kadar alenen hiçbir yöneticinin kendisi ve yapmış olduğu eylemden dolayı doğru dürüst bir eleştiri gelmemiştir. Hata ve yanlışa sürüklenen olmamış mıdır? Olmuş olabilir onları da seçimlerde değiştirirdik. Ancak seçimlere de izin vermediler. Yani tek istedikleri, KAOS VE BU KAOSUN SONUCUNDA KURUMLAR İYİCE YIPRATILSIN. KARŞILARINDA DİRENECEK GÜÇ KALMASIN.
Sonrada gözlük reçetesini kişiliksizleştirmek, Sağlık Bakanlığından ayırıp ticari bir emtia haline getirmek. Reklamlar, çoklu alım gücü, kampanyalar, adrese teslim internet satışları ve diğer eylemler ile butik müesseseleri bitirmek. Ellerindeki hantal şirketleri satıp, binlerce meslektaşı perişan edip kendi çekirdek ailelerinin refah düzeyini artırmak.
Tüm bunlar içinde kendi çıkarlarına hizmet edecek yeni kanunları çıkarmak. Yani buraya geldiklerinde ve veya bu güne gelirken var olan kanunları kendi lehlerine değiştirerek kanundan aldıkları güçle butiklerin cesetleri üzerine kendi kalelerini inşa etmek.

Şimdi size soruyorum Birlik yöneticisi olsaydınız ne yapardınız? En önemlisi Birliğinize sahip çıkmak için, ne bekliyorsunuz?
Gözlükçü Turgut ÇAKAR

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.